Halkla ilişkiler ajansları veya pazarlama departmanları olası gelişmeler üzerine, yapılanan bir strateji oluşturabileceği gibi, gerçekleşen gelişmeler karşısında tedbirler de alabilirler. Burada karşımıza temel bir ayrım çıkıyor; gelişmeler gerçekleşmeden önlem almak ya da gerçekleştikten sonra çözümlemeye çalışmak. Proaktif ve reaktif kavramları bu iki farklı yaklaşımı tanımlayan kavramlardır.
Bir işletmenin sorun çözmekten çok fırsat yaratmaya yönelik olan çabaları ‘’proaktif halkla ilişkiler’’, karşı karşıya kaldığı olumsuzluklardan başarıyla kurtulabilmeye yönelik çabaları ise, ‘’reaktif halkla ilişkiler’’ olarak tanımlanmaktadır.
Proaktif İletişim;
Olası sorunlar belirlenmelidir. Sorun ufukta göründüğü anda ve henüz işletmeyi tehdit etmeye başlamadan önce çalışmalarına başlamalıdır. Proaktif iletişim, işletmenin değerlendirilmesi ile başlar. Öncelikli sorular şu şekildedir;
– Hedefler ve öncelikler nedir?
– Yönetimin plan ve beklentileri nedir?
– Hedef kitlenin bunlara bakışı nedir?
Proaktif iletişimin yararlarını şöyle sıralayabiliriz;
• Geleceğe yönelik planlama yapıldığı için halkla ilişkiler uzmanı işletme stratejisine hakim olur. Sektörde çok görülen “sadece basın ilişkileri ile uğraşan kişi” olmaktan çıkar.
• Proaktif yaklaşım, işletme içi iletişimi sağlıklı hale getirir. Aşağıdan yukarıya iletişim akışına olanak tanır.
• Potansiyel tehlike yada fırsat olarak görülen konular için işletme hazırlıklı olur.
• Proaktif hareket etmek, kriz gibi durumlarda oldukça önemlidir. Fakat her zaman beklenmedik olaylar ve sürprizler karşımıza çıkabilir. Reaktif hareket etmeye de bu sebeplerden dolayı hazırlıklı olunmalıdır.
Reaktif iletişim;
Yaşanan olaylara tepki vermek üzerine kuruludur. Gerçekleşen olaylarla ilgilendiği için bazı araştırmacılar, reaktif çalışmaları gazetecilik yöntemlerine benzetmektedir. Reaktif iletişim sürecinde daha önceden hazırlanmış bir plan olmadığı için, gerçekleşmiş olaya tepki verme süresi belli değildir. Bu durum hedef kitleye, spekülasyon yapma, işletmenin istemediği ve zarar göreceği çıkarımlar yapma fırsatı verir.
• Proaktif iletişim, uzun vadeli pazarlama politikaları tarafından yönlendirilmektedir. Reaktif iletişim ise genelde olumsuz olaylarla ilgilenir, savunmacı bir yaklaşımı vardır.
• Proaktif iletişim firmanın imajını yükseltmek; reaktif iletişim ise kuruluşun adını onarmak, firmanın durumunu korumak için çaba sarf eder.
• Reaktif iletişim, proaktif iletişime göre daha karmaşık bir süreçtir. Olay gerçekleştiği için; istenmeyen yorumları denetlemek, firmanın tehlike altına giren imaj ve itibarını koruyacak yöntem ve yaklaşımları belirlemek, öte yandan farklı hedef kitlelerle yapıcı iletişim kurmak kolay bir iş değildir.
Bilgiyle kalın 🙂